20 Ekim 2008 Pazartesi

KEKLİK


KEKLİK
Orta büyüklükte, güzel görünüşlü, çok tanınan ve sevilen bir av kuşudur. Erkek ve dişisinin görünümleri aynı olmasına rağmen erkek biraz daha büyüktür. Başın üzeri açık kurşuni, alın daha açık renklidir. Burun kısmından başlayan, göz ve kulaktan geçerek boynun iki yanından inen ve gerdanın altında birleşen siyah bir kolye başını süsler. Gerdan krem rengi, kirli beyazdır. Kulak tüyleri kahverengidir. Göğüs açık külrengi, karın kısmı koyu krem veya çok açık kahverengi-beyazdır. Ense ve sırtı erguvani gri-kahverengidir. Omuz örtü tüyleri daha parlak morumsu, üzeri açık renk lekeli ve harelidir. Gövdenin yanlarında kanatları saklayan uzun koyu renkli tüyler enine siyah, beyaz bantlı, uçları kızıl kahverengidir. Kanatları kapalı durduğunda bu tüyler siyah, beyaz ve kahverengi 9-10 şerit oluştururlar. Kuyruk altı önü tüyleri kiremit rengidir. Gaga kalınca, üst gaga hafif kıvrıktır. Gaga, göz çevresi ve ayaklar kırmızıdır. Erkeklerin ayağında mahmuz tabir edilen kıkırdaksı bir çıkıntı bulunur. Yaşama ortamlarına göre renkleri daha açık veya koyu, büyüklükleri de farklı olabilir. Boyları 33 cm.dir. Sert ve seri kanat vuruşlarıyla uçar. Kuvvetli bir kanat vuruşu ile havalanır. Biraz yükseldikten sonra kanat gererek ve arasıra çırparak düz uçuşa geçer. Sabah ve akşam üstleri ve sürü dağıldığında toplamak için öterler. Erkeklerin sesi tok, dişilerin ise daha incedir. Palazlar yerde çok hızlı yürürler.
Çok yağış olmayan, yarı kurak ve kurak bölgelerde, çalı ve otlarla kaplı yamaçlar, vadiler ve tepelerde, ekili alanlar ve bağlar çevresindeki kayalı, taşlı arazilerde sürüler halinde yaşarlar. Bazen birkaç aile birleşerek 30-50 hatta 100'lük sürüler oluştururlar. Kışın bitmesi ile beraber çift çift ayrılarak eşleşirler. Dişiler çalılar arasında, kaya diplerinde gizli yerlerde toprakta basit bir yuva yapar ve 12-16 yumurta yumurtlar. Kuluçka süresi 24 gündür. İki haftalık yavrular palaz tüylerini düzmeye başlayınca ilk kısa uçuşlarını yaparlar. İlk dört hafta sadece böcekler, kurtlar, larvalar ve karınca yumurtaları ile beslenirler. Besinlerini taneler, tohumlar, körpe filizler, tomurcuklar ve böcekler oluşturur. Yurdumuzda Karadeniz sahillerinin çok yağışlı sık ormanları ile Marmara, Ege ve Akdeniz bölgesindeki düz ovalar dışında her tarafta, dağların 2800 m. yüksekliklerine kadar rastlanır. Yerli kuştur. Bazı bölgelerde, özellikle Doğu Anadolu'da birkaç yüz km.lik göçler yaparlar. Kışı daha ılıman bölgelerde, az kar tutan vadilerde geçirmek için yaptıkları bu göçe "sökün" denir.
Ülkemizde yaygın olarak bulunan kınalı keklik avı, yerden havalanan av kuşları içinde avı hemen hemen en zevkli olanıdır. Kalkışı sırasında kısa kanatlarını çok seri vurarak havalanması, çok uzaklardan kalkışı ve süzülerek uçması gece avcıların rüyalarını süsler.
Keklik yerli av kuşudur. Kayalık ve sarp arazileri kendisine mekan tutar. Mevsimlere göre arazinin değişik yönlerinde bulunabilir. Özellikle Doğu ve Güneydoğuda kışın sert geçtiği yerlerde 80-100 km. mesafeli göçler yapabilir. Dolayısıyla ile keklik avcılığında birinci prensip, öncelikle o yörede hayvanın bulunup bulunmadığını tespit etmektir. Var ise, şimdi dikkat etmemiz gereken iki önemli faktör vardır. 1- Mevsim 2- Yayılacağı arazinin bitki örtüsü ve su imkanıdır.
Mevsim faktörünü göz önüne alırsak hayvan, soğuk günlerde arazinin Güney kısımlarında, sıcak günlerde su başlarında ve yüksek kayalık alanlarda bulunur. Bu mantık çerçevesinde ekim ayında arazinin her yönünde anızlarda yayılan keklik, aralık ayında arazinin güneyinde ve tohumun yeni atıldığı tarlalarda bulunabilir. Dolayısıyla avcılar arasında yaygın bir deyiş olan "Hayvan gibi düşünemeyen hayvan avlayamaz." sözünü hiç aklımızdan çıkarmamamız gerekmektedir. Hayvan hava şartları sıcaksa serine, aşırı soğuksa sıcak bölgelere sığınmaktadır. Sonbaharda su ihtiyacı kış aylarına göre daha çok olacağı için su başlarını tercih etmesi iç güdülerinin tabii sonucudur. Keklik günde en az iki kere yaylıma çıkar. ilki günün ilk ışıklarıyla başlar, diğeri gün batımı öncesidir. Bunlardan çıkaracağımız sonuç günün hangi saatinde hayvanın nerede olabileceğini bilmektir.
Yurdumuzda keklik avı köpekli veya köpeksiz yapılabilir. Keklik geceyi hemen hemen arazinin en yüksek noktasında geçirir. Havanın soğuk ve rüzgarlı veya yağışlı olması halinde dere yataklarını veya yoğun kayalıkları tercih eder. Dolayısıyla av sırasında tabiat şartları titizlikle gözlenmeli ve yukarıdaki bilgiler çerçevesinde avlanılmalıdır.
15 veya 20 adet civarındaki sayılar içinde sürüler halinde yaşayan keklik alaylarına "Bozulmamış alay" tabir edilir. Av sahasına giren avcının ilk işi kalkan keklik alayının sayısını öğrenmek olmalıdır. Vuruş yapsa da avını yerden almadan önce kekliklerin gittiği istikameti ve sayılarını belleğine kazımalıdır. Avına, keklik sürüsünün gidiş istikametinde devam eden avcı, ilk seferde 15 keklik kalktığını ve bunlardan birini avladığı bildiği için önün de minimum 14 keklik olduğunu da bu suretle bilecektir.
Örneğin; 10-15 dakikalık bir kovalamacadan sonra atış menzilinin dışından 9 keklik kalksa yine o civarda 5 adet "pıskın" keklik olduğunu ancak bu suretle hesaplayabilecek ve bu yöntem sayesinde her an bir keklik kalkacağını hesap ederek atışa hazırlıklı olabilecektir.
Dikkat edilmesi gereken önemli bir husus da vurduğu kekliğin düştüğü yeri belleğine o anda kazımasıdır. Her hangi bir yanlışlığa mahal vermemek için atış yaptığı noktadan hareket etmeden önce o noktaya şapkasını bırakması avcı için bir avantajdır. Vurduğu kekliği bulamadığı takdirde ilk atış noktasına dönmek suretiyle atış anını tekrar doğru olarak hatırlama imkanına kavuşmuş olur. Kekliğin tahminen düştüğü noktadaki tüy kalıntıları bizim için önemli bir izdir. Yaralı keklik büyük bir çoğunlukla arazinin yapısına göre aşağılara doğru kayar ve önüne ilk çıkan sık bir çalılığa veya kaya dibine girer.
Kınalı keklik, avcının önünden ilk kalktığı zaman çoğunlukla arazinin inişine doğru uçsa da bir süre sonra yine yürüyerek tekrar bulunduğu arazinin tepe noktalarına çıkacaktır. Bu onun tabii davranışıdır. Buna "keklik tarıyor" şeklinde tabir edilir. 15-20 adetlik bir keklik alayı avlanmak suretiyle dağıtılsa bile aradan geçen yarım saatlik bir sessizlik sonunda dağılan hayvanların öterek birbirini çağırmak suretiyle tekrar bir araya geldiği görülür. Dolayısıyla keklikleri kaybeden bir avcı bir müddet sessizliğini kurursa toplanmak için öten kekliklerin seslerinden onların nerede olduğunu yeniden kolayca bulabilir.
Keklik avı için önerilen ideal tüfek 12 kalibredir. Bu çifte, süperpoze veya yarım otomatik bir silah olabilir. Tercih edilen namlu uzunluğu 68-71 cm.'dir. Çok şoklu bir silah kullanıldığı zaman avın açıldığı ilk ayda 1/2 şoku tercih etmemiz gerekirken Aralık ayında tam şoklu bir silah, keklik avının amacına daha uygundur. Bundan amaç avın açıldığı ilk zamanlarda hayvanın yakından kalkacağı, daha sonraları ise yılgın ve güçlü olacağı varsayımından yola çıkarak yapılan bir tercihtir. Bu tercih avcının zaman içinde edindiği tecrübeler doğrultusunda değişkenlik gösterebilir. Bu konuda tek bir doğru yoktur.
Keklik için tercih edilen fişek numarası 7'dir. Yakın mesafelerdeki atışlarda 10 numara saçma aynı işlevi görecektir. Saçma numarası küçüldükçe dezavantajın yaşanacağı bilinmelidir. 32-36 gr. dolular bu av için yeterlidir.
Kınalı keklik ayında iyi bir yürüyüş botu işin en Önemli parçasıdır. Bu ayda avcı yürüyebildiği kadar şanslıdır. Bu ava denenmemiş bir ayakkabı ile asla başlanmamalıdır.Yürüyüş temposunun hızlı olacağı gerçeğinden yola çıkarak terlemelere karşı pamuklu giysiler tercih edilmelidir. Soğuk havalarda vücudun üst kısmı için yünlüler uygundur. ince bir yağmurluğun bel çantasında taşınmasında fayda vardır.

Kaynak:

Avcının Temel Eğitim Kitabı

Hiç yorum yok: