4 Aralık 2008 Perşembe
av kıyafetleri
6 Kasım 2008 Perşembe
sargoz, sargos, baltabaş karagöz, karagöz - Diplodus Sargus
Familya: SPARIDAE
Bilimsel Ad: Diplodus Sargus
Türkiye'de bilinen isimleri: sargoz, sargos, baltabaş karagöz, karagöz
İngilizcesi: White Seabream
Türkiye'de Bulunduğu Denizler: ege, akdeniz, marmara, karadeniz (az miktarda)
Barınma: Kayalık, yosunluk, eriştelik, kırmalık sahil şeritleri.
Boy: ortalama 20 cm. 50-60 cm boyunda 3 kg ve üzeri gelenlerine de marmarada tesadüf edilebilir.
Beslenme: küçük kabuklular, yumuşakçalar, yavru balıklar, bazen deniz çayırı gibi bitkisel besinler.
Sargoz için ilginç bir özellik var, bu balık eskiden marmara bölgesinde karagöz olarak bilinirdi. yani ege'nin çift bantlı (diplodus vulgaris) mor kafalı gümüşi karagözü marmarada fazla miktarda bulunmadığı için halk sargoz ismini verdiğimiz balığı "normal karagöz" olarak bilirdi. internet ve görüntülü iletişim kaynakları da olmadığından çift bantlı karagöz sargozun yanında bir arada satılırdı çıktığı zaman.
zaten aslında bakıldığında karagöz ismi sargoza daha çok yakışmakta ve karagöz balığı olarak ilk sefer sargoz adlandırılmış diye düşünmekteyim. çünkü sargozun alın ve kafa kısmı koyu esmer-kahverengi-siyah arasında bir renktir. bir nevi karasurattır. tabi son 20 yılda marmarada sargoz miktarı çok fazla düştüğünden artık bölge insanı karagöz balığı göremez olmuş ve ege den getirtilen çift bantlı karagöz balığı marmarada da iyice ün salmış ve orada da karagöz olarak bilinmeye başlamış. bunda şehirlerarası balık ticaretinin artması (marmara çeşitlilik olarak kurumaya başladığı için) ve internet gibi haber kaynaklarının genişlemesi ve yayılması da bir faktör olmuştur.
sargos, sargoz hep yunan kültürünün isimleridir. aynen kefal, levrek, lüfer, çipura gibi. mesela kefal, "kafa" veya "kafasal, kafa gibi" demektir sanıyorum (sefal, cephalos). yunan kültürü ege'de isim olarak böylece etkisini sürdürmektedir ve marmaraya bu kadar sirayet etmemiştir. örneğin sarpa dediğimiz balığın adı da latince adından gelmekte olup yunanca isimdir ve marmara'da çitari olarak bilinir ki bu da arap kökenlidir. aynı şekilde çipura da yunancadır ve marmarada alyanak adıyla bilinir(di). bunların tek sebebi marmara'nın yunanistan a ege'den daha uzak olması ve kültürel etkileşiminin daha düşük olmasıdır bana göre.
sargozun adının kökenini irdeledikten sonra bir de yan tür, alt tür olayına değinelim;
çeşitli eski kaynaklar marmara'da baltabaş karagöz adıyla bir cins daha olduğunu söylerdi ve kimisi de bu balığa ayrı latince isimler ithaf etmişlerdi. bu tamamen asılsız olup, sargoz biraz irileşmeye başlayınca marmara'nın da dip yapısı ve çeşitli diğer etmenlerden dolayı kararır ve pas-bronz rengi ve irileşmiş koca siyah kafasıyla gerçekten "baltabaş karagöz" ismini hak eder. yani baltabaş karagöz ile sargoz aynı balıktır. Ancak Marmara yöresinde balık daha fazla serpildiği için ve daha ziyade midyeliklerde ve yosunluklarda gezdiği için daha koyu renk olur.
iki örnekle durumu açıklamaya çalışalım;
burada ege'nin sargozu;
bu da marmaranın baltabaşı
bu resim aslında tam baltabaş değil ama rengi çok benziyor, marmarada balık bundan daha açık renk oluyor ama kafasındaki karalık daha belirgin. bu resimdeki aşırı koyuluğa aldanmayın, gece çekimi olduğu için balık kararmış epeyce. ama ege de gece böyle kararmaz, sivri burun karagöz gibi hafif koyulaşıp bantlanır.
(not: marmarada yakalanan ve vurulan bir çok güzel baltabaş resmi bulabilsem de etik kaygılardan dolayı yurt içi benzer forumlardan resim almak istemedim.)
Avcılığı: İri sargozu yakalamanın en verimli yolu tek ve uzun köstekli yemli takımlar hazırlayıp hafif-orta akıntılı kayalık bölgelerde mehtaplı gecelerde demir üstünde avcılık yapmaktır. akıntı çok ise uzun olta gibi üçlü fırdöndülü takım hazırlanır. akıntı gücüne göre köstek uzunluğu 50 cm den 2 kulaca kadar çıkabilir. tek ve uzun köstek akıntılı sularda her daim daha avcıdır. zaten 1 kilonun üzerindeki balıkları bu oltalar daha fazla cezbeder. akıntıda süzülen köstek yemi daha cazip kılar. 3-4 kısa köstekli yemli takımlar durgun sularda daha küçük boy karagözleri tutmak için tercih edilir. ama ben durgun sularda da size hafif gezer kurşunlu tek köstekli takımı tavsiye ederim. kurşun dibi bulduktan sonra köstek mesafesinden 50 cm fazla oltayı yukarı alıp yemin süzülmesini sağlayabilirsiniz. yeminiz suyu alınmış iri midye içi, canlı veya ölü karides veya çeşitli iri boy kurtlar, sulina veya kalamar, sübye eti olabilir. eğer kafadanbacaklılar familyasını kullanmak durumunda kalırsanız bacaklarından kurt şeklinde et kesip iğne ucu açıkta kalacak şekilde oltaya kurt gibi takabilirsiniz. ne yaaprsanız yapın aklınızda her daim bulunması gereken şey; gece yemlilerinde eğer 10-15 kulacı geçmeyen sığlıklardaysanız her zaman demiri akıntıya göre taşın ilerisine atıp çapa ipiyle avlanacağınız taşın üzerine geliniz. yok eğer oltayı akıntı ile taşa gönderecekseniz o zaman yine akıntıya göre geride demir atmalısınız. sığ sularda teknenin tam altına indirilen oltalarınız çok verimli olmayacaktır, teknenin silüeti, sudaki yakamozu ve çeşitli sesler son derece ürkek olan iri karagözleri oltanızla ilgilenmekten alıkoyacaktır.
ve son olarak; sargoz karides, kurt, midye gibi yemleri çok seven etçil ağırlıklı bir balıktır. oltaya çoğu zaman nazlı atlar, ilk küçük tıklamada oltayı kesinlikle oynatmayın, eğer ilk tıktan sonra ikincisi gelmezse oltayı yavaşça yukarı doğru süzüp balığı kıskandırın. yine atlamaz ise yavaşça eski yerine geri koyverin, 3-5 dakika sonra da yeminizi kontrol edin. geceleri çeşitli kayalık, gemi leşi bulunan bölgelerde, mendireklerin açığındaki taşlarda ve bazen de kumluk-kırmalık sahillerde mehtapta çok güzel avı yapılabilir. eti beyazdır ve kayalık yerlerde yakalananları makbuldür. çamurluk alanlarda yakalanan sargozların eti biraz çamur koktuğundan o kadar da makbul değildir.
benim bu balığa naçizane isim tavsiyem: Karabaş Karagöz. mesela istakaroz, skatros, maviş vs denen balık için de türkçe olarak "Alagöz" ismi verilebilir.
LEVREK BALIĞI Percifonnes Dicentrarchus labrax Serranidae
İSTAVRİTLE LÜFER AVI İSTAVRİT TAKIMI
LÜFER AVCILIĞI
LÜFER BİLGİLERİ VE AVLANIŞ TAKTİKLERİ
2 Kasım 2008 Pazar
YABAN TAVŞANI (Lepus europaeus L. )
30 Ekim 2008 Perşembe
Epanyol Breton (Brittany Spaniel) av köpeği
Bu köpeğin tarihi, 19. yüzyılın başlarında İngiliz soylularının Kuzey Fransa’ya çulluk avına gittikleri zamanlara dayanır.
Bu soylular, ava giderlerken yanlarında kendi köpeklerini de, özellikle İngiliz Setterlerini de götürüyorlardı. İngiltere’ye geri dönerlerken de köpekleri geri götürmektense, bir sezon sonra tekrar gelecekleri için, onları Fransız avcılara bırakmayı tercih ediyorlardı.
Bu sıralarda bazı köpekler, kulübelerinden kaçıp Fransız “yüksek ruhlu” diye adlandırdıkları Fransız Spanyelleriyle çiftleştiler. Fransız Spanyell, kendisini tamamen ava ve sahibine ad amış, çok kısa kuyruklu, siyah beyaz küçük bir köpekti. Fransız avcılar bu çiftleşmelerden doğan yavruların potansiyelinin farkına vardılar. Böylece, dikkatli bir üretimle Fransa’da 1907 yılında ilk Epanyol Breton kulübü kurulmuş oldu.
Amerika’da Epanyol Breton hem avlanma stili hem de görünüş açısından farklı bir gelişim gösterdi. Amerikalılar sadece açık sarı/beyaz ve kahverengi beyaz renginde ve normal Epanyol’dan daha yapılı bir köpek oluşturmaya çalıştılar, çünkü amaçları bu köpeklerin diğer büyük köpeklerle rekabet edebilmesiydi. 1982’de Amerika’da, Amerikan Brittany klüp, bu cinsin adını “brittany” olarak değiştirdi ve kayıtlara geçirdi. Epanyol Breton, yakın arayan, çok iyi bir buruna sahip olan, kuş avını çok seven, hareketli, oldukça zeki ve sahibine çok bağlı olan bir köpektir. Amerika’daki Epanyol Bretonlar görünüş ve genel özellikler açısından Fransa’daki kuzenlerinden biraz daha farklıdır. Bu farklılıktaki neden de Amerikalıların yukarıda söz ettiğimiz gibi diğer büyük av köpekleriyle avda hız ve dayanıklılık açısından rekabet edebilmesiydi.
Epanyol Breton’un Standartları Genel Görünüş: maksimum 50.5, minumum 45.5 cm boy Erkekler için ideal boy: 47.5 - 49.5 cm Dişiler için ideal boy: 46.5 - 48.5 cm
Erkekler için ideal kilo: 15 kg
Dişiler için ideal kilo: 13 kg (Not: köpekler için ortalama ağırlık 12 ila 18 kg arasında değişmektedir. Burada verilen kilolar ortalama bir örnek olarak verilmektedir.)
Görünüş: Küçük, enerji dolu, zeki bakışlı, hoş bir köpek. Yuvarlak kafalı, kulaklar biraz kısa, dudakları sarkık olamayan, ya kuyruksuz ya da 10 cm uzunluğunda kuyruklu.
Burun Rengi: Köpeğin vücut renginin açık sarı ve beyaz, kahverengi-beyaz veya siyah-beyaz oluşuna göre vücut renginin en koyu renginde burun rengi. Burun delikleri oldukça açık.
Kusur: Kapalı burun delikleri.
Önemli Kusur: Koyu pembe bir burun rengi.
Dudaklar: İnce, sıkı sıkıya ağza yapışık dudaklar, üst dudak alt dudağın birazcık üzerine sarkabilir.
Kusurlar: Çok kalın veya çok sarkık dudaklar.
Dişler: Eksiksiz makas gibi kapanır şekilde. Önemli Kusur: Üst üste veya alt çenenin üst çeneden uzun olması. Burun (somak): Kafa tasının genişliğinden daha kısa, düz ya da kafa tasının 2/3’ü oranında hafifçe eğri.
Kusurlar: Kare veya elma biçimli kafa, çok belirgin bir çıkıntı. Stopa (alın çıkıntısına sahip olmayan bir kafa)
Gözler: Tüy rengi uyum içinde olmakla birlikte, koyu amber renginde, canlı ve ifade dolu.
Kusurlar: Çıkıntılı, rasgele yerleştirilmiş, çok açık renkte gözler.
Kulaklar: Uzundan ziyade kısa, hafif yuvarlak, yukarıda tutulan hafif püsküllü ve dalgalı tüylerle kaplı bir kulak. Kusurlar: Düşük tutulur pozisyonda oldukça geniş, çok kıvırcık, beyaz veya üzerinde beyaz leke olan kulak. Önemli
Kusur: Kulağın birinde beyaz leke.
Boyun: Orta uzunlukta, omuzlara doğru iyi bir şekilde bağlanmış, ince derili, oldukça gevşek deri.
Kusurlar: Çok ince ya da çok kalın, gıdılı bir boyun.
Göğüs: Derin, ön ayak dirseklerine kadar uzanan ve geniş açılı bir kaburgaya sahip göğüs.
Kusurlar: Çok dar, yeterince derin olamayan, kalın kenarlı göğüs.
Sırt: Kısa ve düz.
Kusurlar: Uzun veya çukur sırt.
Bel: Kısa, kalın ve etli.
Kusurlar: Uzun, zayıf, dar ve sarkık bir bel.
Arka Kısımlar: İki kürek kemiğinin biraz aşağısında, sırta doğru hafif eğimli, kalça kemiklerinin noktaları sırt ile paralel.
Hareket: Canlı, kolay ve enerjik. Avlanırken arzu edilen yürüyüş şekli dört nal; hızlı, geniş adımlar.
But (arka Kısım): Çok hafif eğimli
Kusurlar: Çok dar ya da çok eğimli.
Göbek ve Alt Çizgi: Aşırıya kaçmayan normal bir eğim.
Kusurlar: Çok aşırı sarkık veya çok içeri çekiklik.
Kuyruk: Vücutla doğru orantıda ya da düz tutulan bir kuyruk. Köpek eğer kuyruksuz değilse, her zaman çok kısa yaklaşık 10 cm uzunluğunda, kuyruğun sonunda bir tüy büklümü bulunur.
Kusurlar: 10 cm’den uzun tüysüz ve aşağı doğru tutulan kuyruk.
Arka Bacaklar: Güçlü, kaslı bacaklar. Arka ayak dirseği ve kalçalar aynı dikey hatta. Uyluk kemiğine doğru kenarlı. Arka ayak dirsekleri çok eğik değil, normal durumda.
Kusurlar: Düz mafsallar, tüy olmayış, aşırı düz ya da aşırı köşeli.
Ön Taraf: Omuzlar hafif eğimli ve kaslı, vücudun ekseniyle paralel.
Ön Bacaklar: Düz, güçlü, oldukça kaslı bilekleri biraz eğik. Dirsek vücuda yakın, üst kısımlar kaslı ve kemikli. Ön ayaklar hafif dalgalı ve saçaklı.
Kusurlar: Çok düz ya da çok eğimli bilekler, tüy bulunmaması.
Ön Ayaklar: Sıkı ve zarif, parmaklar arasında biraz tüy.
Kusurlar: Çok büyük, çok uzun, çok yuvarlak, dışa doğru eğimli yayvan ayaklar.
Arka Ayaklar: Sıkı, kuvvetli ayaklar, parmakların arasında biraz tüy. Fazladan tırnak yok.
Kusurlar: Çok büyük, çok uzun, çok yuvarlak, dışa doğru eğimli yayvan ayaklar.
Deri: İnce, makul ölçüde gevşek.
Kusurlar: Çok kalın ya da deride katlanmalar oluşturan çok gevşek bir deri.
Tüy Yapısı: Vücudun tüyü genelde düz, ince ve hafif dalgalı.
Kusurlar: İpeğimsi, çok aşırı, çok kısa, yetersiz ya da çok fazla saçaklar.
Tüy Rengi: Açık sarı ve beyaz, kahverengi ve beyaz, siyah ve beyaz, üç renk veya bunların herhangi bir karışımı. Önemli
Kusur: Tek renklilik, standarda uymayan tüy yapısı ve rengi. Diğer Önemli
Kusurlar: Verilen tüm standartlar açısından, bu standartlara hiçbir uyum göstermeyen karakter özellikleri. Sinirli olması. Korkak, ürkek, çekingen olması ve dişlerinde eksiklikler olması.
Ümit ÖZKANAL Av Tutkusu Dergisi